Dijital Multimetrenin Çalışma Prensibi
Dijital Multimetrelerin Tarihi
Dijital multimetreler tarih boyunca kademeli olarak gelişti. İlk multimetreler, klasik galvanometreye benzer şekilde, mıknatıs tarafından saptırılan bir işaretçiye sahip bir kadran kullanıyordu. Modern zamanlarda, LCD (Sıvı Kristal Ekran) veya VFD (Vakumlu Floresan Ekran) tarafından sağlanan dijital ekranlar benimsenmiştir. Analog multimetreleri ikinci-pazarda bulmak zor değildir, ancak çok da doğru sonuçlar vermezler. Bunun nedeni hem sıfır ayarının hem de gösterge panelinden doğru okumanın sapmalara yatkın olmasıdır.
Bazı analog multimetreler giriş sinyalini yükseltmek için vakum tüpleri kullanır. Bu tasarıma sahip multimetreler aynı zamanda Vakum Tüplü Voltmetreler (VTVM) veya Vakum Tüplü Multimetreler (VTMM) olarak da bilinir. Modern multimetrelerin tümü dijitaldir ve özellikle Dijital MultiMeterler (DMM) olarak adlandırılır. Bu tür cihazlarda, ölçülen sinyal dijital voltaja dönüştürülür ve dijital ön amplifikatör tarafından güçlendirilir ve ardından değer doğrudan dijital ekranda görüntülenir. Bu sayede okuma sırasında paralaksın neden olduğu sapmanın önüne geçilir. Benzer şekilde, daha iyi devre sistemleri ve elektronikler de ölçüm doğruluğunu geliştirmiştir. Eski analog cihazların temel doğruluğu %5 ila %10 arasındayken, modern taşınabilir dijital multimetreler ±%0,025'lik bir doğruluğa ulaşabilir ve tezgah üstü ekipmanlar milyonda birlik bir doğruluğa bile ulaşabilir.
Dijital Multimetrelerin Çalışma Prensibi
Dijital multimetrenin temel devresi, giriş DC voltajının (analog miktar) ölçülmesi ve çıkışının temel işlevini yerine getiren bir sayaç kafası devresidir. Diğer işlevler genellikle harici devrelerin eklenmesini gerektirir. Günümüzde multimetre çipleri giderek daha yüksek bir entegrasyon derecesine sahip ve giderek daha az çevresel devre var. Bunun hem avantajları hem de dezavantajları var.
Avantajları: Yüksek derecede entegrasyon ve basit bir harici devre ile bileşen kalitesi sorunlarından kaynaklanan kalite hataları çok daha azdır.
Dezavantajları: Çip hasar gördüğünde değiştirme maliyeti yüksektir ve zahmetlidir. Bazen bir çipi değiştirmek için harcanan para, başka bir enstrüman satın almak için yeterlidir. Bu nedenle, genellikle kırıldığında hurdaya çıkarılması gerekir.







